1 Ekim 2007, Pazartesi günü Prof. Dr. Ülkü AZRAK canlı yayın konuğumuz oldu. Konu "yeni anayasa" idi. Prof. Azrak, 2 ana başlık altında görüşlerini belirtti. a) Yapılış biçimi ve gerekçesi b) Taslak içeriği.
Prof. Azrak, önce Avrupa ve dünya anayasa hukuku açısından bir ülkede "yeni bir anayasa"nın sözkonusu olduğu durumları açıkladı: "Köklü rejim değişiklikleri" ya da "darbe"ler. Sonra Türkiye'de bu bağlamda yapılan anayasaları özetledi. '61 Anayasası'nı "Cumhuriyet'in ikinci anayasası", '82 Anayasası'nı da "darbe" anayasası olarak nitelendiren Prof. Azrak Türkiye'de yeni bir anayasa yapılması için bir neden olmadığını vurguladı. Peki nereden çıkmıştı şimdi böyle bir gündem maddesi o zaman? Azrak'a göre bu siyasi iktidarın bir "taktik"inden başka bir şey değildi. Mevcut anayasayı "Seçmenine sunmak istediği kılık kıyafet sorununa köklü çözüm, üniversitelerin yönetimini zapt-ü rapt altına almak, yargıyı yürütme lehine yeniden düzenlemek" gibi konularda değiştirme önerileri sunmaya kalkışıp, muhalefete baştan hedef olmak yerine gündeme bir "yeni anayasa" konusu getirerek tartışmayı genelleştirme taktiği...
Programın ikinci yarısında Prof. Dr. Azrak, '82 Anayasası'nı temel alan ve şu anda ortada dolaşan taslakta hiç bulunmayanlara ve yeni eklenenlere değindi. Sosyo-ekonomik açıdan çok önemli bulduğu ve yeni taslakta yer verilmeyen konuları özetle şöyle sıraladı:
- DPT kaldırılmış, demek ki ekonomi artık plansız olacak!
- YAsama-Yürütme ve Yargı "Denge"si bozulmuş
-"Kişi dokunulmazlığı", "kişi hürriyeti ve güvenliği" kaldırılmış,
-Konut hakkı yok,
- "Tüzük"ler yok,
-Yüksek Askeri Mahkemesi ve "ordu" sözcükleri geçen hemen herşey kaldırılmış, Genel Kurmay Başkanı'nın nasıl seçileceği konusu boşlukta,
-Kamu görevlilerinin toplu iş sözleşmesi hakkı yok,
- İşçinin işletmeye katılım hakkı yok,
-Kadınlar yok...
Yeni eklenenler ise:
- "Türban serbestisi", (Prof. Azrak, bu konuda "5 ihtimalli düzenleme" öneren bir anayasa hazırlama kurulunun söylenegeldiği gibi "Bilim Kurulu" diye adlandırılamayacığını, çünkü "bilimsel gerçeğin 1 seçeneği olduğunu, birden çok olduğunda bilimsellikten de çıkacağı"nı vurguladı)
- Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçiminde TBMM'e daha çok yetki,
- Danıştay üyelerinin bir kısmının Bakanlar Kurulu tarafından seçimi,
- Y.Ö.K'ün etksizleştirilmesi, böylece "özerk"liği kaldırılmış üniversitenin bilim kurumu olmayacağı,
- Tahkim (94. md) konusu, dolayısıyla kamu denetiminin dejenerasyonu,
-Hakim ve savcıların idari bakımdan Adalet Bakanlığı'na bağlı kılınması...
Prof. Dr. Ülkü Azrak, son söz olarak, daha çok "ABD başkanlık sistemi"ne öykünmekle birlikte ortaya çıkan yeni anayasa taslağının "o bile olmayıp", olsa olsa bir "başbakanlık anayasası" olarak adlandırılabileceğini söyledi...
Program arasında "Romano Drum"dan, "Conca Melpe" dinlendi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder