Gerekçeler, Görüşmeler, Muhalefet Şerhleri bir arada:
http://wwwmm.gov.tr/sirasayi/donem24/yil01/ss478.pdf
"Niğde Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu ve Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar ile 100 Milletvekilinin; Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporları"
(2/1613, 1/778)
Muhalefet Şerhlerinden:
İMAR KANUNU
..."Bu gelişmeler üzerine Hükümet, 648 sayılı KHK ile elde edilemeyen bu yetkileri almak üzere Anayasa Mahkemesinin iptal kararı aldığı ve yukarıda açıkladığımız düzenlemeleri kanunla elde etmek amacıyla Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısını (l/778)’nın içerisine yerleştirmiştir. TBMM Başkanlığı Plan ve Bütçe Komisyonuna gelen kanun tasarısı Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonuna Tali Komisyon olarak havale edilmiştir.
Denetimsiz Yapılaşmanın Sınırları Genişletiliyor
2001 yılında Yapı Denetimi Yasasının yasalaşma sürecinde ve sonrasında TMMOB ve bağlı Odalar olarak dile getirdiğimiz, mesleki yeterlilik, eğitim, belgelendirme, izlenebilirlik, denetim mekanizmasının etkin ve yaygın olmasının gerekliliği ile kamu yapılarının denetim dışı kalması gibi çok önemli eksiklikler gerek uygulamada gerekse mevzuat değişiklikleriyle ne yazık ki sistematik hale gelmektedir.
648 sayılı KHK ile 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 1. Maddesinin ikinci fıkrası değiştirilmiştir. Görüldüğü üzere yasanın denetim kapsamı daraltılmış ve bu doğrultuda denetimsiz yapılaşmanın sınırları genişletilmiştir. Yapı Denetimi Yasasının önceki halinde, TMMOB, diğer ilgili Odaların ve Yapı Denetim Şirketleri Birliği’nin karşı çıkmalarına karşın, kamuya ait yapı ve tesisler ile köy yerleşim alanlarında yapılan konutlar ile 200 m2’yi geçmeyen yapılar denetim dışı bırakılırken, yapılan son değişiklikle bu denetimsizliğe (c) ve (d) bentlerinde belirtilen yapılaşmalar da denetim dışı bırakılmıştır."
Aynı düzenleme içinde, Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca ilan edilen turizm merkezleri ile kültür ve turizm gelişim bölgeleri kapsamında kalan kısımlarının da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yatırımcılara tahsis edilmesinin de önü açılmış, bir başka büyük talan süreci başlatılmıştır. Bütün olarak bakıldığında madde kapsamında yapılan düzenlemeler, Türkiye’nin meralarının ve yaylalarının yapılaşmalarla “yasa destekli” talan edilmesinin en önemli adımı olarak görünmektedir.
Sayfa 55-56
BİLGİ EDİNME HAKKI KANUNU
..Kanun Teklifinin 44. maddesi ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığında önlisans, lisans ve lisansüstü diploma programlarına kayıtlı öğrencilerin sınav hizmetlerine yönelik geçici işlerde kısmi zamanlı olarak çalıştırılabilmesi ve ÖSYM tarafından uygulanan sınavlara ait soru ve cevapların 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamı dışına çıkarılması öngörülmektedir. Bu düzenlemeler yanlış ve hukuka aykırı düzenlemelerdir.
KİŞİSEL VERİLER- SAĞLIK VERİLERİ
Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği Kararname, Torba'da:
h) 11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin;
Ve dahası...
Uygulamada tam da bu konuyla ilgili bir haber: 4 Ağustos 2013 - taraf
Bir 11 Temmuz haberi: Cumhuriyet
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda, siyasi partiler toplam 48 maddede uzlaşma sağladı.
......2001 yılında Yapı Denetimi Yasasının yasalaşma sürecinde ve sonrasında TMMOB ve bağlı Odalar olarak dile getirdiğimiz, mesleki yeterlilik, eğitim, belgelendirme, izlenebilirlik, denetim mekanizmasının etkin ve yaygın olmasının gerekliliği ile kamu yapılarının denetim dışı kalması gibi çok önemli eksiklikler gerek uygulamada gerekse mevzuat değişiklikleriyle ne yazık ki sistematik hale gelmektedir.
648 sayılı KHK ile 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 1. Maddesinin ikinci fıkrası değiştirilmiştir. Görüldüğü üzere yasanın denetim kapsamı daraltılmış ve bu doğrultuda denetimsiz yapılaşmanın sınırları genişletilmiştir. Yapı Denetimi Yasasının önceki halinde, TMMOB, diğer ilgili Odaların ve Yapı Denetim Şirketleri Birliği’nin karşı çıkmalarına karşın, kamuya ait yapı ve tesisler ile köy yerleşim alanlarında yapılan konutlar ile 200 m2’yi geçmeyen yapılar denetim dışı bırakılırken, yapılan son değişiklikle bu denetimsizliğe (c) ve (d) bentlerinde belirtilen yapılaşmalar da denetim dışı bırakılmıştır."
Aynı düzenleme içinde, Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca ilan edilen turizm merkezleri ile kültür ve turizm gelişim bölgeleri kapsamında kalan kısımlarının da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yatırımcılara tahsis edilmesinin de önü açılmış, bir başka büyük talan süreci başlatılmıştır. Bütün olarak bakıldığında madde kapsamında yapılan düzenlemeler, Türkiye’nin meralarının ve yaylalarının yapılaşmalarla “yasa destekli” talan edilmesinin en önemli adımı olarak görünmektedir.
Haluk Eyidoğan
İstanbul
Yıldıray Sapan
Antalya
İstanbul
Yıldıray Sapan
Antalya
Sakine Öz
Manisa
Doğan Şafak
Niğde
Manisa
Doğan Şafak
Niğde
İdris Yıldız
Ordu
Ahmet İhsan Kalkavan
Samsun
Ordu
Ahmet İhsan Kalkavan
Samsun
Sayfa 55-56
BİLGİ EDİNME HAKKI KANUNU
..Kanun Teklifinin 44. maddesi ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığında önlisans, lisans ve lisansüstü diploma programlarına kayıtlı öğrencilerin sınav hizmetlerine yönelik geçici işlerde kısmi zamanlı olarak çalıştırılabilmesi ve ÖSYM tarafından uygulanan sınavlara ait soru ve cevapların 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamı dışına çıkarılması öngörülmektedir. Bu düzenlemeler yanlış ve hukuka aykırı düzenlemelerdir.
Üniversite öğrencilerinin içinde bulunduğu sıkıntılı mali imkanlarını kullanarak onların
emeklerinin sömürülmesi noktasında istihdamı haksız bir uygulama olacaktır. Eğer söz konusu işlerde
öğrenci çalıştırılmak isteniyorsa yapılması gereken emek sömürüsüne yol açabilecek özel bir
düzenleme yapmak değil, bu kısmi çalışmaların İş Kanununa tabi olmasını temin etmektir ki bu da
doğal ve doğru olandır.
Diğer husus ise ÖSYM tarafından yapılan sınavlara ait soru ve cevapların kamuoyuna kapatılmasıdır. Alt komisyon aşamasında ÖSYM yetkilisi bunun gerekçesi olarak ilerde yapılması düşünülen elektronik sınavlar için sorulara ihtiyaç duyulacağını, soruların paylaşılmaması durumunda soru havuzunun eksilmeyeceğini ve soru sayısını artırmanın da zor olmasını ileri sürmüştür. Bu durum zor ama doğru olanın değil kolay ama yanlış olanın seçilmesi anlamına gelmektedir. Yapılması gereken şeffaflıktan ve dolayısıyla da hesap verebilirlikten uzaklaşmak değil, yeni sorular üretmenin yollarını bulmaktır. ÖSYM'nin yeni sorular bulması için sınavların saygınlığına daha fazla gölge düşürülmemeli, soru ve cevapların bilgi edinme kapsamından çıkarılmasından vazgeçilmelidir.
Diğer husus ise ÖSYM tarafından yapılan sınavlara ait soru ve cevapların kamuoyuna kapatılmasıdır. Alt komisyon aşamasında ÖSYM yetkilisi bunun gerekçesi olarak ilerde yapılması düşünülen elektronik sınavlar için sorulara ihtiyaç duyulacağını, soruların paylaşılmaması durumunda soru havuzunun eksilmeyeceğini ve soru sayısını artırmanın da zor olmasını ileri sürmüştür. Bu durum zor ama doğru olanın değil kolay ama yanlış olanın seçilmesi anlamına gelmektedir. Yapılması gereken şeffaflıktan ve dolayısıyla da hesap verebilirlikten uzaklaşmak değil, yeni sorular üretmenin yollarını bulmaktır. ÖSYM'nin yeni sorular bulması için sınavların saygınlığına daha fazla gölge düşürülmemeli, soru ve cevapların bilgi edinme kapsamından çıkarılmasından vazgeçilmelidir.
KİŞİSEL VERİLER- SAĞLIK VERİLERİ
Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği Kararname, Torba'da:
h) 11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin;
3) 47 nci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Bakanlık ve bağlı kuruluşları, mevzuatla kendilerine verilen görevleri, e-devlet uygulamalarına uygun olarak daha etkin ve daha hızlı biçimde yerine getirebilmek için, bütün kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarından; sağlık hizmeti alanların, aldıkları sağlık hizmetinin gereği olarak ilgili sağlık kurum ve kuruluşuna vermek zorunda oldukları kişisel bilgileri ve bu kimselere verilen hizmete ilişkin bilgileri her türlü vasıtayla toplamaya, işlemeye ve paylaşmaya yetkilidir.
(2) Bakanlık ve bağlı kuruluşları işlediği kişisel sağlık verilerini ilgili üçüncü kişiler ve kamu kurum ve kuruluşları ile ancak bu kişi ve kurumların bu verilere erişebileceği hususunda kanunen yetkili olması hâlinde görevlerini yapmalarına yetecek derecede paylaşabilir.
(3) Bakanlık ve bağlı kuruluşları, mevzuatla kendilerine verilen görevleri yerine getirebilmek
için gereken bilgileri, kamu ve özel ilgili bütün kişi ve kuruluşlardan istemeye yetkilidir. İlgili kişi
ve kuruluşlar istenilen bilgileri vermekle yükümlüdür.” “(1) Bakanlık ve bağlı kuruluşları, mevzuatla kendilerine verilen görevleri, e-devlet uygulamalarına uygun olarak daha etkin ve daha hızlı biçimde yerine getirebilmek için, bütün kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarından; sağlık hizmeti alanların, aldıkları sağlık hizmetinin gereği olarak ilgili sağlık kurum ve kuruluşuna vermek zorunda oldukları kişisel bilgileri ve bu kimselere verilen hizmete ilişkin bilgileri her türlü vasıtayla toplamaya, işlemeye ve paylaşmaya yetkilidir.
(2) Bakanlık ve bağlı kuruluşları işlediği kişisel sağlık verilerini ilgili üçüncü kişiler ve kamu kurum ve kuruluşları ile ancak bu kişi ve kurumların bu verilere erişebileceği hususunda kanunen yetkili olması hâlinde görevlerini yapmalarına yetecek derecede paylaşabilir.
Ve dahası...
Uygulamada tam da bu konuyla ilgili bir haber: 4 Ağustos 2013 - taraf
Bir 11 Temmuz haberi: Cumhuriyet
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda, siyasi partiler toplam 48 maddede uzlaşma sağladı.
Kişisel bilgi ve verilerin korunması:
Madde 11. (1) Kişisel bilgi ve verilerin gizliliği esastır.
(2) Herkes, kişisel bilgi ve verilerinin korunması hakkına sahiptir. Bu hak; kişisel bilgi ve verileri konusunda bilgilendirilme, bunlara erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar.
(3) Kişisel bilgi ve veriler, ancak kişinin açık rızasına veya kanunla öngörülen meşru bir sebebe dayalı olarak, ayrımcılığa yol açmayacak şekilde toplanabilir, işlenebilir ve kullanılabilir. Kişisel bilgi ve veriler otomatik olarak toplanamaz veya işlenemez.
(4) Kişisel bilgi ve verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller, bu hakkın etkili olarak kullanılmasını sağlayacak şekilde kanunla düzenlenir.
.....
Amazon usulü ekleme: Bunları okuyanlar şunlara da bakabilir!:
Türk Diş Hekimleri Birliği uyarısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder