12 Ocak 2024

Anayasa Mahkemesi, 5651 sayılı kanunun 9. maddesini iptal etti

Anayasa Mahkemesi, kişilik hakları gerekçesiyle mahkemelerin erişim engelli kararı verdiği 5651 sayılı kanunun 9. maddesini iptal etti. Ayrıca BTK Başkanının erişime engelleme veya içerikten çıkartma yetkisine de ‘dur’ dedi.

* * * * * * *

Anayasa Mahkemesi (AYM), erişime engelleme ve içeriklerin yayından çıkartılmasına ilişkin yeni bir pilot karar aldı.

CHP’nin 2020’de, Tavşanlı Sulh Ceza Hâkimliğinin ise 2022'de yaptığı iptal başvurusunu birleştirerek görüşen AYM, 5651 sayılı kanunun bazı maddelerini iptal etti.

Kanunun "kişilik hakları ihlali" gerekçesiyle erişim engeli ile içeriğin çıkarılması kararı verilmesine olanak sağlayan 9. maddesini Anayasa’ya aykırı buldu.

Söz konusu maddenin kapsam ve sınırlarının belli olmadığını belirterek kişilik hakları gerekçesiyle sansürün ifade özgürlüğü ile basın özgürlüğünü sınırladığını kaydetti:

Dava konusu kurallar, internet ortamında yapılan yayınların içeriğinin yayından çıkarılabilmesine ve/veya bu yayınlara erişimin engellenmesine imkân tanımak suretiyle ifade özgürlüğünü ve bu yayının internet haberciliği kapsamındaki bir yayın da olabileceği gözetildiğinde basın özgürlüğünü sınırlamaktadır. Anayasa’nın 13. maddesi gereğince böyle bir sınırlamanın kanunla yapılması, Anayasa’da öngörülen sınırlama sebeplerine, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olması gerekir.

Dava konusu kuralların kişilik haklarına yapılan saldırılara karşı internet içeriğinin sınırlanmasına yönelik kademeli bir müdahale yöntemi sunmadığı görülmüştür. Kurallar kapsamında yapılan sınırlamanın internet ortamında yer alan belirli bir içeriğe erişimi engellemek suretiyle o içeriğin belirli bir ülke sınırları içinden ulaşılmasına, kararın verildiği tarihten itibaren süresiz olarak engel olduğu anlaşılmıştır.

Bu yönüyle kurallar ifade ve basın özgürlüklerine ağır bir müdahale teşkil etmektedir. Kurallar ile düzenlenen usul, internet ortamında bulunan zararlı içeriklerle diğer başka usullerle mücadele edilebildiği sürece başvurulmaması gereken bir yöntemdir. Bu çerçevede kuralların kamusal makamların takdir yetkisini daraltarak keyfî davranışların önüne geçebilmek için usule ilişkin güvenceleri sunmadığı değerlendirilmiştir. Ayrıca kuralların demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun ve orantılı karar verilmesini sağlayacak güvenceleri de barındırmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.

Yüksek Mahkeme 2021’de de, sulh ceza hakimlikleri tarafından bu maddeyle internet sitelerindeki haberlere verilen erişimin engellenmesi kararlarının “ifade ve basın özgürlüğünün ihlali” olduğuna ve değiştirilmesi gerektiğine hükmetmişti.

AYM, TBMM'ye yapısal sorunları gidermesi için 1 yıl verdi
AYM'DEN ERİŞİM ENGELİ İÇİN PİLOT KARAR
AYM, TBMM'ye yapısal sorunları gidermesi için 1 yıl verdi
7 Ocak 2022

BTK Başkanın yetkisi iptal

Anayasa Mahkemesi ayrıca Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanının erişime engelleme ile içeriğin çıkarılması kararı verme yetkisini elinden aldı.

BTK Başkanının yapacağı tespitle erişim engeli ile içeriğin çıkarılması kararı vermesinin masumiyet karinesini ihlal ettiğine hükmetti. Kararda şöyle dedi:

KAYNAK:
Haberin devamı şurada!

28 Temmuz 2020

"DİJİTAL MECRALAR" ve YASAL DÜZENLEMELER...

DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU KURULMASI İLE BAZI KANUNLARDA
DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN

Kanun No. 7252                                                                                                     Kabul Tarihi: 23/7/2020

Dijital Mecralar Komisyonu
MADDE 1 – (1) Kanunlara, bireylerin kişilik haklarına, özel hayatın gizliliğine ve diğer temel hak ve özgürlüklere aykırı yahut çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimlerine zarar verici şekilde internet kullanımının önlenmesi amacıyla alınan tedbirler ile yapılan iş ve işlemler hakkında inceleme, görüşme, raporlama, tavsiye ve görüş bildirme işlemlerini yürütmek ve bu maddede belirtilen diğer görevleri yerine getirmek üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde Dijital Mecralar Komisyonu kurulmuştur.
(2) Komisyonun üye sayısı on yedidir. Üye dağılımı siyasi parti gruplarının parti grupları toplam sayısı içindeki yüzde oranlarına göre belirlenir. Komisyon, üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır ve toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir.
(3) Komisyonun görevleri şunlardır:
a) Kendisine esas veya tali olarak havale edilen işleri görüşmek, Komisyon Başkanlığının talebi üzerine veya ihtisas komisyonlarınca talep edilmesi halinde; Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan kanun teklifleri ile olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini görev alanı yönünden inceleyerek görüş sunmak.
b) İnternet kullanımının kanunlara, bireylerin kişilik haklarına, özel hayatın gizliliğine ve diğer temel hak ve özgürlüklere aykırı yahut çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimlerine zarar verici şekilde gerçekleşmesinin önlenmesi konularında görüş ve öneriler sunmak.
c) İnternet kullanımı yoluyla işlenen suçlarla etkin şekilde mücadele edilmesi konusunda görüş ve öneriler sunmak.
ç) (b) ve (c) bentlerinde belirtilen konularda uluslararası alanda kabul gören gelişmeleri izlemek, bu konular hakkında gerektiğinde yurt dışında incelemelerde bulunmak ve bu gelişmeler konusunda görüş ve öneriler sunmak.
d) İnternetin hukuka uygun kullanımı konusunda kamuoyunu bilgilendirici etkinlik ve projeler yapmak.

.....

Kaynak: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/07/20200728-15.htm 

11 Haziran 2018

KVKK: KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KURUMU

Tıpkı Bilgi Edinme Hakkı gibi kanunla ve gereğince düzenlenmesini yıllardır beklediğimiz bir Kişisel Verileri Koruma Kanunu'muz var hanidir... Ve o kanuna göre bu hakkın gerektiği gibi "k u l l a n ı l m a s ı"nı sağlamakla görevli bir kurulumuz da... Yani "Kişisel Verileri Koruma Kurumu"...
Korunuyor mu korunamıyor mu?
İzliyoruz...

14 Aralık 2017

"INTERNET YAŞAMDIR" YA DA MUSTAFA AKGÜL...

"Türkiye İnternetinin 24. yaşı nedeniyle, 10- 23 Nisan 2017 tarihlerinde 20. İnternet Haftasını kutluyoruz.
Herkese açık, özgür, güvenli, bütünsel İnternet tüm insanlığın yararınadır.
İnternet Yaşamdır!  / http://blog.akgul.web.tr 
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Son yirmi yıldır, her yıl yukarıdaki duyuruları bıkmadan usanmadan yineler, her yıl yurdun başka bir köşesinde hafta düzenlerdi...
Onunla 2002'de Internet ve Hukuk Platformu (İvHP) kurulurken tanışmıştım. Daha sonra Ankara'da I. Bilişim Şurası'nda. Rahmetli Tuncer Üney gibi o da bütün alçakgönüllülüğüyle bu ülkenin bir bilgi toplumuna dönüşmesi için kararlılıkla mücadelesini sürdürürdü...

Türkiye'de Internet'in öncülerinden Doç. Dr. Mustafa Akgül'ü kaybettik...
Türkiye pek de yakın gözükmeyen bir gelecekte bir bilgi toplumuna dönüşebilirse onun payı çok büyük olacak...
Güle güle Mustafa Hoca...

12 Eylül 2017

Av. Ali Osman Özdilek'ten KVKK Uyum Süreçlerinin Somut Uygulamalarına Dair

Kişisel Veri Envanteri Çıkardım, Ancak Elimde Excel Tablosundan Başka Birşey Yok. Süreci Nasıl Yöneteceğim? KVKK Uyum Süreçlerinin Gerçek Uygulamalarına Dair...
"Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyum çalışmaları ile ilgili şu ana kadar gözlemlediğim ve incelediğim çalışmalar genellikle salt hukuki bakış açısıyla konuyu ele alıyor. Hukuki metinlerin düzenlenmesinin yanısıra en fazla bir veri envanteri çıkarıldığını görüyorum. Ancak bu veri envanterlerinin çoğu en iyi deyimiyle VERBİS uyumlu olmadığı gibi, günün sonunda gerçek hayatta bir kişinin talebinin yerine getirilmesi gibi somut bir sorumluluk ortaya çıktığında herhangi bir operasyonel imkan sağlamayan dökümanlardan başka bir hale dönüşmüyorlar. Oysa şirketin gelen talebe cevap vermesi, örneğin başvuran kişinin hangi verilerini tuttuğunu, bunları nerede tuttuğunu, hangi iş süreçlerinde işlediğini ve kimlerle paylaştığını cevaplayabilmesi gerekir. Uygulamada yaşanan örneklerde şu anda en iyi ihtimalde birkaç günden önce bu cevapların verilemediği bir gerçek. Oysa örneğin beş milyon müşteriniz varsa ve bunlardan sadece bin tanesi aynı anda 6698 sayılı Kanun kapsamındaki verinin silinmesini isteme gibi bir talepte bulunsa şirketin kilitleneceği ve Kanun'da öngörülen süre içinde talepleri cevaplayamayacağı çok net. Şu ana kadar bu tür bir gerekliliği yerine getirmeye hazır herhangi bir şirkete rastlamadım. 
Veri Sicil Yönetmeliği taslağında çok açık bir şekilde oluşturulacak kişisel veri envanterinin iş süreçlerine bağlı ve ilişkili bir veritabanı olması gerektiği belirtiliyor. Buna rağmen, uzun vakit, emek ve para harcanarak yapılan çalışmalar neticesinde buna uygun bir envanter üretilmediğini görmek üzücü. 
Biz kendi yaptığımız uyum süreci projelerinde konuyu iki fazda ele alıyoruz. İlk fazda, gönderdiğimiz soru setlerinden sonra birimler bazında toplantılar yaparak verilerin giriş kanallarını, süreçler içinde ne şekilde ve ne amaçla işlendiklerini ve verilerin kimlerle paylaşıldığını tespit edip, bunları veri akış diyagramlarına döküyoruz. Ardından ilişkili veritabanı, yani bir yazılımın anlayabileceği şekilde kodlanmış excel tabloları olarak kişisel veri envanterini oluşturuyoruz. Bunu aslında bir kitabın indeksi olarak düşünmeniz gerekir. Yani indekse baktığınızda o kavramın kitap içeriğinde nerede olduğunu nasıl buluyorsanız, ilişkili veritabanı şeklindeki kişisel veri envanterinize bakıp verilerin şirketinizin hangi veritabanlarında (fiziksel ortamlar da dahil olmak üzere) olduğunu bulmanız gerekiyor. Daha sonra ise bu envanteri kendi geliştirdiğimiz ve kendi içinde iki modülden oluşturan yazılımımız ile konuşturuyoruz. Yazılımın ilk modülü ©TALPAX DPO modülü ile Veri Sorumlusu Temsilcisi'nin kişisel veri envanterini yönetmesini sağlarken (hatta soru setlerinin girişini bu modül üzerinden yaptırıyoruz, böylece sürecin tamamını yazılımın içine alıyoruz), © TALPAX GRC modülü ile de özellikle veri sahiplerinin 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun'un 11. maddesindeki veri sahibi haklarının kullanılmak istenmesi durumunda taleplerin yerine getirilmesi için kullanıyoruz. Böylece günler süren çalışma sürelerini saniyelere indirmiş ve tüm süreci tek elden yönetir hale geliyoruz.
Uyum süreci çalışmalarını salt hukuki çalışmalara indirgemek o sürecin yönetilemeyecek bir hale getirilmesi ve ilgili kamu otoritesinin yapacağı denetimlerde veya şikayet incelemelerinde veya yargı organları önünde şirketin öngörülen yaptırımlara maruz kalması demektir. Tüm dünyada mali alandaki uyum süreçlerine; örneğin FATCA, MiFID gibi düzenlemelere veya farma/sağlık sektöründe HIPAA gibi düzenlemelere uyum hukuk, teknik altyapı, risk yönetimi ve süreç yönetiminin içiçe geçtiği bir uyum sürecinde yönetilir ve yönetilmek zorundadır. Bir bankanın genel müdür yardımcısının sınırlarımızdan çok ötedeki bir ülkede tutuklanması, ülkemizin bir bakanının hakkında yine çok uzaklarda bir ülkeden tutuklama kararı çıkarılması gibi uygulamalar dünyanın hiç de yabancı olduğu uygulamalar değildir ve giderek dünya daha fazla regüle edilen ve ülkelerin egemenlik haklarının sınırlarının belirsizleşmeye başladığı bir yer haline dönüşmektedir. ABD'nin Avrupalı bankalara, otomobil üreticilerine verdiği uyum sürecine aykırılık cezaları, AB'nin ABD'li şirketlere verdiği yine uyum süreçlerine aykırılık cezaları, ABD'nin long arm jurisdiction (elim her yere uzanır) doktrini ile AB'nin örneğin Mayıs 2018'de yürürlüğe girecek veri korumaya dair GDPR düzenlemesinde, düzenlemenin AB dışındaki şirketlere de uygulanacağı yönündeki hükmü hep bu belirttiğimiz sürecin en yakın ve en canlı yansımalarıdır. Türkiye de bu gelişmelerden muaf değildir ve eninde sonunda, dünyanın uyguladığı uyum süreçleri yönetim sistemlerine geçmek zorundadır."

23 Ekim 2016

KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUNU İLE İLGİLİ GELİŞMELER?

Yıllardır çıkamayan  Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'muz bu yılın Mart ayında kabul edilmiş, Nisan'da da Resmi Gazete'de yayımlanmıştı... İçeriği gereği, yayınından 7 ay sonra,  6698 sayılı Kanun, 7 Ekim 2016'da da tüm maddeleriyle yürürlüğe girdi...

Bu ay (3'ünü AKP, 1'ini CHP, birini de HDP'nin aday gösterdiği) Kişisel Verileri Koruma Kurulu üyeleri de belli oldu: (Seçim sonuçlarının yayımlandığı R.G. için bkz: 19 Ekim 2016 ).

Cabir BİLİRGEN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
Cengiz PAŞAOĞLU Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
Mehmet Niyazi TANILIR Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
Turan ARIK Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
Yusuf ALATAŞ Halkların Demokratik Partisi Grubu 

Yine bu Ekim'de Sağlık Bakanlığı, dayanakları arasında 6698 s. Kanunun da yer aldığı; "KİŞİSEL SAĞLIK VERİLERİNİN İŞLENMESİ VE MAHREMİYETİNİN SAĞLANMASI HAKKINDA YÖNETMELİK" i çıkardı ve Yönetmelik 20 Ekim 2016 tarih, 29863 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı...

25 Ocak 2016

‎Barış için Akademisyenler – Disiplin Soruşturmaları Hakkında Hukuki Görüş

Yaman Akdeniz ve Kerem Altıparmak tarafından, üniversitelerde Barış için
Akademisyenler metnini imzalayan ö
ğretim elemanları hakkında açılan
soru
şturmalarda savunma olarak kullanılması amacı ile 18.01.2016 tarihinde
kamuoyu ile payla
şılan metin:







cyber-rights.org.tr/docs/Disiplin_Gorus_YAKA.pdf

14 Ekim 2015

Twitter ve Facebook yavaşlamasına suç duyurusu

Twitter ve Facebook yavaşlamasına suç duyurusu - Hürriyet Gündem

Ankara'da Barış, Emek ve Demokrasi mitingine yönelik bombalı saldırının ardından başta Facebook ve Twitter olmak üzere, internette yaşanan yavaşlama mahkemelik oldu. Yargıçlar Sendikası Kurucusu ve Ankara Barosu avukatı Ömer Faruk Eminağaoğlu, internette yaşanan yavaşlama üzerine TİB yetkilileri ile "soruşturma sırasında ortaya çıkacak MİT ve Emniyet görevlileri dahil tüm görevliler" aleyhine suç duyurusunda bulundu...

21 Eylül 2015

‎Şemalarla Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Mevzuatı

Şemalarla Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Mevzuatı:



‎www.csb.gov.tr/dosyalar/images/file/CYGMsema.pdf

LEXOLOGY'den: "Net neutrality: EU rules agreed; US rules challenged"

The EU has agreed new rules requiring ISPs to ensure net neutrality. The rules take effect on 30 April 2016 and will allow national regulators to impose major financial and other penalties. ISPs will have to comply with the rules, and anyone involved in M&A deals in the comms sector should add this new legal risk to their due diligence.
The new EU rules are almost identical to US rules introduced earlier this year. But they don’t go as far as Dutch law, which has some of the strictest net neutrality rules in the world:
Click here to view table.
Devamı: (burada)

15 Nisan 2015

6639 SAYILI TORBA ile DEĞİŞEN 5651 sk, 5809 sk...

15 Nisan 2015, Çarşamba tarih ve 29327 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6639 sayılı torbadan çıkanlardan... 


5651 sayılı kanun!

MADDE 29 – 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanuna 8 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi

MADDE 8/A – (1) Yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması sebeplerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, Başbakanlık veya millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması ile ilgili bakanlıkların talebi üzerine Başkanlık tarafından internet ortamında yer alan yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilebilir. Karar, Başkanlık tarafından derhâl erişim sağlayıcılara ve ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilir. İçerik çıkartılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereği, derhâl ve en geç kararın bildirilmesi anından itibaren dört saat içinde yerine getirilir.

(2) Başbakanlık veya ilgili Bakanlıkların talebi üzerine Başkanlık tarafından verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı, Başkanlık tarafından, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde, karar kendiliğinden kalkar.

(3) Bu madde kapsamında verilen erişimin engellenmesi kararları, ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilir. Ancak, teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilir.

(4) Bu madde kapsamındaki suça konu internet içeriklerini oluşturan ve yayanlar hakkında Başkanlık tarafından, Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. Bu suçların faillerine ulaşmak için gerekli olan bilgiler içerik, yer ve erişim sağlayıcılar tarafından hâkim kararı üzerine adli mercilere verilir. Bu bilgileri vermeyen içerik, yer ve erişim sağlayıcıların sorumluları, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, üç bin günden on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

(5) Bu madde uyarınca verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereğini yerine getirmeyen erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara elli bin Türk lirasından beş yüz bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilir.”

MADDE 30 – 5651 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “mevcut internet servis sağlayıcıları” ibaresi “bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla abonesi bulunan mevcut internet servis sağlayıcıları” şeklinde değiştirilmiştir.


5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu

MADDE 31 – 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“ı) Ulusal kamu entegre veri merkezlerine yönelik politika, strateji ve hedefleri belirlemek, eylem planlarını hazırlamak, eylem planlarını izlemek, e-Devlet hizmetlerinde kullanılan verilerin ve sistemlerin barındırıldığı veri merkezlerini kamu entegre veri merkezlerinde toplamak amacıyla verilerin transferi de dahil gerekli altyapıları kurmak, kurdurmak, işletmek, işlettirmek ve tüm bu faaliyetlere yönelik uygulama usul ve esaslarını belirlemek, kurulum, uygulama ve işletim süreçlerini planlamak, yürütmek ve koordine etmek.”

MADDE 32 – 5809 sayılı Kanunun Anayasa Mahkemesince iptal edilen 51 inci maddesi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“Kişisel verilerin işlenmesi ve gizliliğin korunması

MADDE 51 – (1) Kişisel verilerin işlenmesinde; hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olması, doğru ve gerektiğinde güncel olması, belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenmesi, işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olması ile işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmesi ilkelerine uyulur.

(2) Elektronik haberleşmenin ve ilgili trafik verisinin gizliliği esas olup, ilgili mevzuatın ve yargı kararlarının öngördüğü durumlar haricinde, haberleşmeye taraf olanların tamamının rızası olmaksızın haberleşmenin dinlenmesi, kaydedilmesi, saklanması, kesilmesi ve takip edilmesi yasaktır.

(3) Elektronik haberleşme şebekeleri, haberleşmenin sağlanması dışında abonelerin/kullanıcıların terminal cihazlarında bilgi saklamak veya saklanan bilgilere erişim sağlamak amacıyla işletmeciler tarafından ancak ilgili abonelerin/kullanıcıların verilerin işlenmesi hakkında açık ve kapsamlı olarak bilgilendirilmeleri ve açık rızalarının alınması kaydıyla kullanılabilir.

(4) İşletmeciler şebekelerinin, abonelerine/kullanıcılarına ait kişisel verilerin ve sundukları hizmetlerin güvenliğini sağlamak amacıyla uygun teknik ve idari tedbirleri alır.

(5) Bu Kanunun 49 uncu maddesi kapsamında veya kamu yararının sağlanması amacıyla Kurum tarafından işletmecilere getirilen yükümlülüklerin yerine getirilebilmesi için kişisel veriler işlenebilir.

(6) Kişisel verilerin yurt dışına aktarılmasına ilişkin ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, trafik ve konum verileri ancak ilgili kişilerin açık rızaları alınmak koşuluyla yurt dışına aktarılabilir.

(7) Trafik verileri; trafiğin yönetimi, arabağlantı, faturalama, usulsüzlük/dolandırıcılık tespitleri ve benzeri işlemleri gerçekleştirmek veya tüketici şikâyetleri ile arabağlantı ve faturalama anlaşmazlıkları başta olmak üzere, uzlaşmazlıkların çözümü amacıyla sadece işletmeci tarafından yetkilendirilen kişilerle sınırlı kalmak kaydıyla işlenir ve bu uzlaşmazlıkların çözüm süreci tamamlanıncaya kadar gizliliği ve bütünlüğü sağlanarak saklanır. Katma değerli elektronik haberleşme hizmetlerinin sunulması ya da elektronik haberleşme hizmetlerinin pazarlanması amacıyla ihtiyaç duyulan trafik verileri ile konum verileri anonim hâle getirilerek veya ilgili abonelerin/kullanıcıların açık rızalarının alınması ve sadece işletmeci tarafından yetkilendirilen kişilerle sınırlı kalmak kaydıyla, belirtilen faaliyetlerin gerektirdiği ölçü ve sürede işlenebilir.

(8) İşletmeciler konum verilerinin işlenmesinde abonelere/kullanıcılara bu verilerin işlenmesini reddetme imkânı sağlar. İlgili mevzuatın ve yargı kararlarının öngördüğü durumlar haricinde ancak acil yardım çağrıları ile 29/5/2009 tarihli ve 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda tanımlanan afet ve acil durum hâllerinde abonelerin/kullanıcıların açık rızası aranmaksızın konum verileri ve ilgili kişilerin kimlik bilgileri işletmeci tarafından yetkilendirilen kişilerle sınırlı olmak kaydıyla işlenebilir.

(9) Abone/kullanıcı şikâyetlerinin incelenmesi ve denetim faaliyetleri kapsamında trafik ve konum verileri ile kişisel veriler, belirtilen faaliyetlerle sınırlı olmak kaydıyla işlenebilir.

(10) Bu Kanun kapsamında sunulan hizmetlere ilişkin olarak;
a) Soruşturma, inceleme, denetleme veya uzlaşmazlığa konu olan kişisel veriler ilgili süreç tamamlanıncaya kadar,
b) Kişisel verilere ve ilişkili diğer sistemlere yapılan erişimlere ilişkin işlem kayıtları iki yıl,
c) Kişisel verilerin işlenmesine yönelik abonelerin/kullanıcıların rızalarını gösteren kayıtlar asgari olarak abonelik süresince,
saklanır. Veri kategorileri ile haberleşmenin yapıldığı tarihten itibaren bir yıldan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere verilerin saklanma süreleri yönetmelikle belirlenir.

(11) İşletmeciler, tahsilata ilişkin riskin yönetilmesi ve kötü niyetli kullanımların önlenmesi amacıyla abonelerin elektronik haberleşme hizmetlerine yönelik fatura tutarı ve ödeme bilgilerini diğer işletmecilerle paylaşabilir veya işleyebilir.

(12) Bu Kanun kapsamında kişisel verilerin gizliliğinin, güvenliğinin ve amacı doğrultusunda kullanılmasının temininden işletmeciler sorumludur.

(13) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından belirlenir.”

Elektrik Piyasası Kanunu

MADDE 18 – 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Dağıtım sistemindeki kayıpların azaltılmasına ilişkin tedbirler

GEÇİCİ MADDE 18 – (1) 1/1/2016 tarihine kadar, teknik ve teknik olmayan kayıplarının oranı ülke ortalamasının üzerinde olan dağıtım bölgelerinde, diğer dağıtım bölgelerinden farklı düzenlemeler yapılmasına, hedef kayıp-kaçak oranlarının bir önceki yılın gerçekleşmeleri dikkate alınarak ve sonraki uygulama dönemleri de dâhil olmak üzere yeniden belirlenmesine Kurul yetkilidir.”
* * * * * * *

İlk tepkilerden biri: AYM'ne iptal davası

27 Mart 2015

Leave Facebook if you don't want to be spied on, warns EU | Technology | The Guardian

“You might consider closing your Facebook account, if you have one,” Schima told attorney general Yves Bot in a hearing of the case at the European court of justice in Luxembourg...

Leave Facebook if you don't want to be spied on, warns EU | Technology | The Guardian


2 Şubat 2015

Yeni Hukuk: Düşman Ceza Hukukunu Anlamaya Çalışmak - I

İlker Tepe Yeni Hukuk'ta yazmış:

Düşman Ceza Hukukunu Anlamaya Çalışmak - I: Jakobs...:

DÜŞMAN CEZA HUKUKUNU ANLAMAYA ÇALIŞMAK – I * : JAKOBS’UN ENDİŞESİNE KARŞILIK YÖNTEMLİ BİR SORGULAMA ÇABASI